Malatya Büyükşehir Belediyesi karşısında  Sümer Pak içinde oluşturulan Peynirciler Çarşısı’nda faaliyet gösterecek olan ve esnaflara anahtarlarını Malatya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Şevket Keskin, Büyükşehir Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanı Hanifi Acar, Malatya Bakkallar ve Bayiler Esnaf Odası Başkanı Nejdet Özyalın teslim ettiler.

Peynirciler Çarşısı’nın oluşturulmasında yer sağlayan Malatya Büyükşehir Belediye başkanı Selahattin Gürkan’a teşekkür eden MESOB Başkanı Şevket Keskin, yaşanan depremin asrın felaketi olduğunu söyleyerek, “Malatya’da yıkım çok büyük, her taraf yıkıldı. Biz aslında bitmiş bir Malatya’yı ayağa kaldırmak için çalışacağız.  Özellikle süt ürünleri ile uğraşan esnafımızın hijyenli bir ortamda vatandaşa satış yapması için Malatya Büyükşehir Belediyesi burayı tahsis etti.” dedi.

 -Gündemle ilgili değerlendirme

Keskin, gündemle ilgili olarak ise şu şekilde konuştu: “Malatya’yı ayağa kaldırmamız gerekirken biliyorsunuz siyaset başladı. Esnafımızda siyasetin içinde. Malatya’nın ayağa kalkmasını sonraya bıraktık. Siyasetten önce Malatya’yı ayağa kalkındırmak ve milletin karnını doyurmamız lazım. Siz millet yerinde duyuramazsınız, kimseyi burada tutamazsınız. Başta ticaretin ayağa kalkması lazım. İnsanların karnını doyurmadan mutlu edemezsiniz. Biran önce siyaset bitmesi ve memleketin meselesine dönmemiz lazım. Beni üzün bir şey var; sahada olmayan, alanda olmayan, esnafla uğraşmayan, milletle uğraşmayan herkes siyasetin peşinde, listenin peşinde. Böyle bir tablo ile karşı karşıyayız. Malatya’yı da pek bir şeye saymadılar.  Gerçekten de bir şeye sarmadılar. Bütün partiler için söylüyorum; kendi kafalarına göre listeleri yapıp milletin önüne getirdiler. Yapacağımız tek şey var, Malatya’yı ayağa kaldırmak, bölgeyi ayağa kaldırmak. Malatya’ya bakanlar geldiği 2 tanesi yanında duruyor, fotoğrafa giriyorlar, sonra gidiyorlar. Şimdi bunlar çıkıp Malatya’yı yönetecekler. Sor Malatya’nın meselesini bilmezler. Allah yar ve yardımcımız olsun. Herkes elini vicdanına koysun, oyunu öyle kullansın. Günahtır, yazıktır. Bu insanları niye boşa sayıyorsunuz, bu insanların hiç mi fikri aklınıza gelmiyor? Bu memleketi kim kalkındıracak, kim koşturacak, diye soran oldu mu? İnsanları adam yerine koymuyorlar. “